Hasan Özen
Hasan Özen
27 Şubat 2020 Perşembe 18:24
VEKİL ESER; "MİLLETİMİZİN VESAYET ODAKLARINA ARTIK TAHAMMÜLÜ KALMAMIŞTIR."

"Dünya tarihi, demokratik seçimlerle gelen hükümetlere karşı yapılan darbe girişimleri ile doludur. Ülkemizde vesayet odaklarının, darbeler, cuntalar, muhtıralar ve kalkışmalarla millet iradesine kasteden anti demokratik eylemlerine karşı verilen milli mücadele, esasta Hak ile batılın mücadelesidir. Güzelim ülkemiz ne zaman gelişmeye başlasa, vesayet odakları harekete geçti. Bu topraklarda vatan evlatlarının  çalışmaları daha  meyvesini vermeden soldurulup, dalında kurutuldu.
Tarihimizde 27 Mayıs ve 28 Şubat sonuçları açısından önem arz eder. 27 Mayıs, sadece Demokrat Parti iktidarını yıkıp yeni bir anayasayı yürürlüğe koymakla kalmamıştır. Aynı zamanda peygamber ocağı TSK’mızı, siyasete ve halkın iradesine müdahale eden bir yapıya dönüştürmüş yeni darbelere zemin hazırlamıştır.
28 Şubat postmodern darbesinde irtica uydurması ile darbeye kılıf hazırlanmış, halk, dini inançları yüzünden ötekileştirilip baskı altına alınmaya çalışılmıştır.
28 Şubat'ın medya üzerinde yürütülen bir ordu-siyaset savaşına dönüşmesi post-modern bir darbe olarak anılmasına neden olmuştur. Müslümanların üzerinden oluşturulmaya çalışılan ve bütün değerleri hiçe sayan baskıcı anlayışın tutumu sadece Müslümanları değil ilahi bir dine inanan herkesi etkilemiş, böylelikle toplumun tamamında tramvaya neden olmuştur. Bugün ifade özgürlüğü kalkanıyla isyan ve ayaklanmalara çığırtkanlık yapan sözde aydınların ve yazarların çoğu 28 Şubat kalıntısıdır.
Partimiz, iktidara geldiği 2002’den bu yana senelerce 28 Şubat zihniyetinin baskısına maruz kalmıştır. Hükümetimiz 27 Nisan Muhtırası ile karşı karşıya kalmış, 28 Şubat'ın çirkin dilini karşısında bulmuştur.
Milletimizin vesayet odaklarına artık tahammülü kalmamıştır. 27 Mayıs 1960 ile başlayan cumhuriyet tarihi darbeleri 12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 postmodern darbesi, 27 Nisan 2007 muhtırası ile devam etmiş ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile son bulmuştur. Milletimiz, kurduğu devletin başında artık  kimin olması gerektiğini ve kimlerin olmaması gerektiğini destansı bir duruşla şanlı tarihine derç etmiştir.
Milletimiz asker ocağını peygamber ocağı bildi. Bu yüzden milli değer ve inancımızın koruyucusu yüce Allah'tan sonra Şanlı Türk Ordumuzdur.  Bugün Şanlı ordumuz ve gelişen teknolojimizle yalnızca milletimizin değil Dünya milletlerinin de büyük Türkiye olarak umudu oluyoruz. Yine sadece mazlumlar değil dünyamızda yaşanan vahşetten yüreği sızlayan herkes ülkemizin dik duruşuna destek vermektedir. Allah'a şükür 15 Temmuz ile vesayet odaklarının başı koparılmış, darbeler dönemi son bulmuştur.
Dün olduğu gibi bugünden sonra da hükümetimiz, cumhurbaşkanımızın önderliğinde mazlumun yanında zalimin karşısında, devlet ve millet olarak dimdik durmaya devam edecektir. Her nerede olursa olsun darbelerle iradesine gem vurulmaya çalışılan milletlerin yanında olacak, toprak bütünlüğünün korunması kaydıyla darbelerin karşısında duracağız. Tarihte kara bir leke olarak hatırladığımız 28 Şubat postmodern darbe girişimini ve bununla milletine kasıtlı olarak acı çektiren zalimleri kınıyor, Allaha havale ediyorum." dedi.
 

Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol